11 Ekim 2010 Pazartesi

Teşhis:Şizofren

Dün gece yine nöbetçiydim.Bütün gece abimi uyutmaya çalıştım. 12 saati aşkın sıkıntılıydı. Bu yüzden babam aşırı sinirli, annem de ne yapacağını şaşırmış bi vaziyetteydi. Evdeki herkesi sakinleştirmek, olayları kontrol altına almak, babamı sakin tutmak, annemin babama kızmasını engellemek ve abimin kafasını dağıtmak benim görevimdi yine. Bu durumdan o kadar yoruldum ki artık kimsenin bana ihtiyacı olmasını istemiyorum.Sadece ben olıyım diyorum. Ama hayatın bana getirdikleri isteklerimden malesef çok daha farklı.Sıkıntı dediğim canı sıkılmak anlamında bi sıkıntı değil tabi. Daha önce bahsetmedim abimin durumundan.Şimdi içimi dökmek adına bahsetmek istiyorum.

Bundan 4.5 yıl önce bi gece şehir dışından misafirlerimiz geldi.Bir gece kalıp ertesi gün döneceklerdi.Yedik içtik güldük eğlendik her şey gayet normaldi.Abim o zamanlar 7-8 yıllık bağlama çalıyordu ama çok da büyük sayılmazdı hani.Yine misafirlere bağlama çaldı oynattı falan derken gece 11-12 maçına gitmek için annemlerden izin aldı.Normalde o saatte kendi isteğiyle de dışarı çıkan biri değildi aslında. Çok zekiydi , 5 vakit namazını kılardı ve ağzından hiç küfür duymamıştım.Yolda başı öne eğik yürüyenlerdendi o kadar yani. O zamanlardaki tek hatası ise "abi evi"ne gitmek oldu.Hani şu ders çalıştırıyoruz ayağına aynı zamanda din öğreticem diye kaptıranlar. Annem ve babam çok şiddetle karşı çıksalar da abim ilk defa bildiğini okudu ve oraya gitmeyi sürdürdü. İşte ordaki arkdaşlarıyla gece maçı yapacaklardı. Sonra gitti. Ve saatler geçti gelmek bilmedi.Misafirler salonda uyuyordu. Ben de odamda uyuyakalmıştım.Birden seslerle uyandım.Annemle babam abimi doktora götürmeye çalışıyolardı.Anlam veremedim ama annem abimin çok ateşi olduğundan ve yüzünün kıpkırmızı olduğundan bahsediyodu.Abimse müthiş bir inatla annemle babama direniyodu.Normalde böyle bişeyi hiç yapmadığı için abime bişeyler olduğunu hissettim.Tuhaflaşmıştı.Yerimden kalkmaya korkuyordum.Sadece yatağımda doğruldum ve dinlemeye başladım.Annemle babam ne yaptılar ne ettiler abimi doktora götürdüler.Döndüklerinde ise hayatımı kesin olarak değiştiren abimle karşılaştım. Herkesten ve her şeyden korkuyordu.Sürekli kendini okuyuo üflüyor ve bizi farklı gördüğünü söylüyordu.Bu arada korkudan misafirler de gitmişti tabi.. İşte o gece o maçtan sonra her şey başladı. Sadece haberlerde izlediğim ya da gazetelerde internette okuduğum olaylar yavaş yavaş benim ve ailemin de başına geldi.Her gün yeni bir olayla karşılaşıyoduk. Ya şehrin en ücra yerlerinde yatarken buluyoduk ya da evden kaçarken. Bunların hiçbirini mantıklı yapmıyodu tabi.Hastanenin psikyatri servisinde aylarca yatırdık ve çok ağır ilaçlar kullandı. Fakat hiçbiri fayda etmedi. Önce bipolar bozukluk şeklinde adlandırıldı hastalığı. Zamanla şizofrene döndü. 1 seneye yakın bakırköy ruh ve sinir hastalıklarında yattı.Ordan çıktıktan sonra da hastalığı tamamen geçmedi tabi.Her gün farklı bir şeyle karşımıza çıkmaya devam ediyordu.Bazen çok kötü oluyor bazen birden eskisi gibi oluyordu. Hayatımı tamamen değiştiren olaysa benim evde olmadığım bi gün annemi babamı ve anneannemi bıçaklaması oldu.Annemde pek bir şey yoktu.Babamsa her zamanki ihmalkarlığından ve abimle ilgilenmekten doktora görünmemişti.5 saat yaralı bi şekilde dolandıktan sonra doktor babamın çok kötü olduğunu ve iç kanaması olabileceğini söyledi.Anneannemi zaten söylemiyorum.Senelerdir ilaç kullanırdı ve neredeyse bütün hastalıklar başındaydı.Ve en kötüsü abim en çok onu yaralamıştı.En kötü derecede..Babam ve anneannem aynı zamanda ameliyata alındı ve 3 saat kadar sonra ikiside çıkarıldı.Babam iyiydi ama anneannem yoğun bakımdaydı.1 hafta kadar yoğun bakımda kaldıktan sonra normal servise alındı.Düzelmeye başlıyordu ama gözlerindeki korkuyu ve aldığı yaraları unutamıyorum.Çok fazla düzelmişti ve taburcu olmasına çok az kalmışken otobüste anneannemin ölüm haberini aldım.Bunun üzerine abim bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesine tekrar gönderildi ve bu sefer biz kendi isteğimizle yatırmamıştık.Adli olarak gitmişti ve onu ordan çıkarmak artık eskisi kadar kolay olmıcaktı.Olmadı da zaten. 2.5 yıl orda kaldı ve neler çektik hatırlamak dahi istemiyorum. Yaklaşık 2 ay önce de uzun bi çaba sonucunda çıkarmayı başardık.Çünkü orda normal bi insan bile kafayı yer emin olun.Çıkardıktan sonra abim baya baya düzelmişti.Bahsettiğim gibi sıkıntıları kalmıştı sadece. Bu sıkıntıları da kimseyi duymamak duysa bile cevap verememek normal hayata adapte olamamak ve gözlerini bi yere dikmek şeklinde kendini gösteriyordu ve hala gösteriyor.Her şey yoluna girmeye başladı derken şeker bayramından bir gün önce yani arefe günü gece 1 civarlarında ikinci büyük şokumuzu atlattık. Abim balkondan atladı.Bacağında kolunda ve belinde çatlakla atlattı çok şükür.Doktor 2 ay yataktan kalkmaması gerektiğini söyledi ve hala yatıyor. Bu yaşadıklarımın içinde ben hala nasıl böyleyim diye soracak olursanız inanın bilmiyorum.Ama eğer ben böyle olmazsam ailem dağılacak onu da biliyorum. Ve bu yaşımda bu olayları haketmiyorum.Tek korkum aileme bir şey olması. Düşünmek bile istemiyorum ama eğer hayat onları da elimden alırsa böyle olamıcağımın garantisini verebilirim..

13 yorum:

  1. Bu bir piyango, böyle bir baş belası da bizde var. Ne güzel ki sen baş belası olarak nitelendirmeyip "bu yaşımda" dediğin bir dönemde sorumluluk üstleniyorsun, ben ise "bu yaşımda" hala yaşanan ve yaşatılan her şeyi görmezden gelmeye, unutmaya çalışıyorum. Bütün bunları bu kadar açık yazabilmen ise iyi mi kötü mü bilemedim, benim başıma gelenleri 2-3 kişi dışında kimse bilmez mesela, bilmelerini de istemem...

    Kolay gelsin, cidden.

    YanıtlaSil
  2. Yaşadığım şeyleri kanımdan canımdan biri yaptığı için istesem de kızamıyorum.Bu denli ağır olmalarına rağmen. Benim yaşadıklarımı ve abimin bu durumunu da çok az kişi bilir.Burda nerdeyse kimseyi tanımıyorum ve tanımayan biri benim ve yaşadıklarım hakkında ne kadar kötü yorum yaparsa yapsın umrumda değil açıkçası.Olayları farklı kişilere anlatmak ve farklı teselliler almak belki de daha iyi gelir diye düşündüm.Çünkü yanımda ne kadar insan olsa da aslında gerçekten yalnızım.

    Teşekkür ederim..

    YanıtlaSil
  3. seni alkışlıyorum, sen süper birisin.

    YanıtlaSil
  4. keşke olabilsem. süper güçlerim de olsa keşke..
    teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  5. yo yo öylesin, süpersin. Süper güçlerinde var - bu yaşta bunlara dayanabilmek gibi - Şahsen ben katlanamazdım. :)

    YanıtlaSil
  6. Benim başıma gelmeseydi ve ben de böyle biriyle karşılaşsaydım eğer katlanamayacağımı düşünürdüm.Ama olaylar başına gelince bi şekilde katlanıyosun ya ben ben katlanabiliyorum bilmiyorum.Bazen kendime ben bile şaşırıyorum.. Düşüncelerin için teşekkür ederim :))

    YanıtlaSil
  7. rica ederim :) ama ben ciddi katlanamazdım, yapım değişik biraz.

    YanıtlaSil
  8. umarım katlanmayı gerektirecek bişey yaşamazsın o zaman :)

    YanıtlaSil
  9. sevgili lilly hayat her zaman istediğimiz gibi olmuyor gerçekten.bütün aksilikler seni bulmuş olsa da yaşayacak sebeplerin olması bizi güçlü kılmakta. seni çok iyi anlıyorum.aile içinde güçlü durması gereken kişinin sen olması yükünü küçük yaşta bindirirler omuzlarına ve düşünmezler bu durumun seni ne kadar yorduğunu.ama birgün bizlerede güler hayat diye umut etmekten başka bir çaremizde olmuyor işte.sana çok güçlüsün,süpersin diyenlere kızma çünkü onlarda başlarına geldiklerinde senin kadar güçlü olacaklardır..sadece bilmedikleri bi durum olduğu için kendilerini zayıf görüyorlar. bende anlatmazdım eskiden hiç kimseye hiçbir yaşadığımı ama en güzeli içinde tutmamakmış ben büyüdükten sonra farkettim bunu. en güzelini yapıyorsun hiçbirşeyi içinde tutma lilly çünkü sen sustukça onlar büyür ve kemirir..sevgiler..

    YanıtlaSil
  10. Evet malesef çok küçük yaşta sorumluluk bindi omuzlarıma.Onlara da bunun için kızamıyorum çünkü benden başka dayanakları yok.Abim hastalanmadan önce görüştüğümüz çoğu insan hastalıktan sonra görüşmeyi kestiler. Haliyle güvenebilecekleri bi tek ben kaldım.Bana güçlüsün diyenlere kızmıyorum çünkü buna hakkım yok.Yaşadığım şeylerin hiçbirini yaşamadılar ve yaşadıklarım onlara çok ütopik geliyor belki de. Evet ben de yeni yeni farkediyorum bazı şeyleri içinde tutmamak en iyisiymiş.Böyle güzel düşünceler ve güzel teselliler almak çok iyi hissettiriyor.Düşüncelerin ve desteğin için gerçekten çok teşekkür ederim..

    YanıtlaSil
  11. çok üzüldüm diyeceğim ama bir anlamı yok biliyorum.abin umarım iyi olur düzelir en kısa zamanda.belki doktorlar çok iyi konuşmamışıtır bilemiyorum ama ben bu tür durumlarda umudu hep korumak yanlısıyımdır.o ders çalışılan yerler hakkında ben de çok şey duymuştum ama bu kadarını tahmin bile edemezdim.samimiyetimle söylüyorum üzüldüm.ve kimsenin de kötü bir yorum yapma hakkı yok.herkesin başına gelebilirdi bu durum.umarım hem senin hem ailenin hayatı en güzel şekilde düzelir.
    sevgiyle kal

    YanıtlaSil
  12. Evet o abi evleri gerçekten çok kötü.Çok derin düşüncelere yönlendiriyolar ve insanların psikolojilerini bozuyolar.Ben umudumu hep korudum zaten.Eğer umudum ve iyileşebileceği inancım olmasaydı belki de böyle olamazdım.

    Samimiyetin ve dileklerin için çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil

sen de yaz yaz yaz bi kenara yaz bütün sözlerini