23 Ekim 2010 Cumartesi

sürpriz yumurtadan çıktı

Belki de her zaman ikinci olanı birinci yapmaya çalışmak gibi isteklerim olduğundan, kalemler arasında en az mürekkebi olanla yazmayı seçtim. Harflerin yarısı koyu, yarısı ince ve soluk. Tükenmeye yüz tutmuş şeyleri yeniden diriltme çabası bendeki. Kötü olan bir şeyi iyi gibi hissetmek ve iyi olmasına çabalamak. Soluk çıkan harfin üstünden tekrar gitmek. Ama farkettiğim bir şey var, ne zaman bir harfin üstünden gitsem eskisinden daha kötü bir görünümü oluyor. Belki de kötü bir görünüm olmaması için düzeltmemek sadece devam etmek gerekiyor. Çünkü düzeltince ya daha koyu ya da şekilsiz oluyor. Gerçi şöyle bir baktığında hata en başta o kalemle yazıya başlamakta ama insan bir şeye takılınca bırakamıyor. Her neyse fazla zırvalamıyım, olmuyorsa kasmayacaksın abi, bir kalem düzgün yazmıyorsa mürekkebi fazla olanı alıcaksın. Yazdıkların sorunsuz ve kesintisiz olacak. Soluk yazmaya başladığı an değiştireceksin.

Mürekkebi bitenden hayır gelmez. İkinci çizgiyi çizmeye çalışırsan "Hayır!" gelir..

Artık uzatmak istemiyorum.
Kalemden kastımı anladın sen. Ben kalemimi çoktan değiştirdim. Ya sen?


Bu yazımı Sevgili X kişisinin ikinci kez ilişkiye başlamak kararıma karşı verdiği hayır cevabından sonra yazmıştım.Şimdi okudum da gerçekten mantıklıymışım. Ama şu an sanırım değilim. Çünkü o X kişisiyle 1 sene üzerine tekrardan konuşmaya başladık. Dün gece. Benden sonra en yakın arkadaşlarımdan (yani o zamanlar en yakın olarak düşündüğüm) biriyle çıkmaya başlamıştı.Her gün aynı sınıfta gözümün önünde fingirdeşiyolardı. Kimseye 6 ay boyunca sevgili olduklarını söylemediler. Ama sürekli beraberlerdi ve bunu anlamamak için gerizekalı olmak gerekirdi. Lise bittikten sonra da her şey açığa çıktı zaten. Bunun üstüne neden hala onunla konuşuyorum bilmiyorum gerçekten. Hatta o olaylardan sonra neden msnimden ve facebookumdan silmediğimi de bilmiyorum. En uzun ilişkim onunla oldu ve çok güzel şeyler yaşadık belki de bu yüzden. Sürekli rüyalarıma girip kendini sürekli hatırlatıyordu belki de bu yüzden. Bilemiyorum. Ama hala yanlış yaptığımı bile bile konuşmaya devam ediyorum. Ve 1.5 senenin üstüne ilk defa bu kadar neşe dolu hissediyorum kendimi. Şimdi benim kendime engel olmam lazım. Bu yazdığım yazıyı sürekli okuyarak ve yaptıklarını aklıma getirerek uzak durmam lazım.

Lazım da icraata nasıl geçicem onu bilemiyorum işte.Bence kalbimin yerine ikinci bir beyin lazım bana. Çok daha etkili olacağına inanıyorum.

Nirvana- My Girl

5 yorum:

  1. Sende benim gibi kötülerin kazanmasını ister miydi...?

    YanıtlaSil
  2. aman dikkat et canım , erkek milleti hep böledir , muhabbeti kesmez, uzatır, sen çizgiyi çeken ol !:)

    YanıtlaSil
  3. olayın mantık analizini dökmek pek işe yaramıyo genelde, pratikte doğaçlama hareket ediyosun.. gene her şeye hazırlıklı ol derim ben :D

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel bir benzetme..ama olmayan birşeyin üstünden geçilmez ki, eğer neden olmadığına dair gerçeği bulduysan, ve tabiki karşındakide buluşun ve yeni başlangıcın hevesindeyse sonra yazılan daha güzel olur..tek başına asla olmaz.

    YanıtlaSil
  5. teşekkür ederim. neler olacak bekleyip görücem.

    YanıtlaSil

sen de yaz yaz yaz bi kenara yaz bütün sözlerini