11 Eylül 2010 Cumartesi

derin bi nefes alır gibi batıyoruz

Hastanelerden nefret ederim. Çoğu insanın nefret ettiğinden daha fazla. Buna rağmen hastaneden yazıyorum bu yazımı. Bulunduğum oda her ne kadar özel oda olup bi otel odasını andırsa bile hastane duvarları içinde olduğunu bilen sevgili beyin bunu bana sürekli hatırlatmayı pek seviyor. Yaşadığım büyük trajediden sonra hayatım biraz olsun normale dönmeye başladı aslında.Hala berbat bi ruh hali içinde olsam hatta olsak da tebessüm edebiliyoruz bu günlerde. Arkadaşlarımla olduğum zamanlar ruhumun üzüntü dolu kısmını bi kenara bırakıyorum. Ara ara uğrayıp rahatsızlık verse de onunla başa çıkmayı seneler öncesinden öğrendim. İnsanlara normal görünmek hatta normalden daha iyi görünmek bana daha iyi geliyor. Sürekli ağlama, üzülme ya da neyin var gibi tepkiler duymak üzüntüme üzüntü katıyor çünkü. Her şeyin başladığı ve hala devam ettiği yere yani evime döndüğümde ise yine o iğrenç üzüntü kitlemi ait olduğu yere koyuyorum. Yaşadığımız şey ya da şeyler o kadar sivri o kadar sert ki değdiği anda kanatıyor.Ve bu sert sivri şeyler hiçbi zaman bize değmekle yetinmiyor.

3 yorum:

sen de yaz yaz yaz bi kenara yaz bütün sözlerini