Ben lanetlendim.
*Hayır anlamıyorum, bi insanın her şeyi ters gidebilir mi? Benim gidiyo işte.İlk olarak üniversite işimle başladı terslik. Tam hayallerime kavuştum, emeklerimin karşılığını aldım derken; çıkamadığım bulutlardan gerisin geriye kıç üstü düştüm.Çok acıttı evet. Yeditepe üniversitesi ingilizce öğretmenliği tam burslu tutturmuştum. Tercihleri yaptım ve yeditepeyi kazandığıma dair yazılı belgeyi sonuçlar açıklanınca elime aldım. Yaklaşık bir hafta hiçbir şeyin farkında değildim ve ilgilenmiyodum da. Her şeyi belediyenin verdiği burs için başvurmaya gittiğimde öğrendim. Can"la koşturup dururken belediyede çalışan kız sonuç belgemde "genel" değil "tam burslu" yazması gerektiğini ancak ben de yazmadığnı söyledi.Koşarak dershaneye gittim ve acı haberi oracıkta o an öğrendim. Okul kodunun son iki numarasını yanlış girmişim."25" yerine "33" yazmalıydım. Ama ben yazmadım! Sadece son iki sayı.Sonrasındaki 3-4 günü hatırlamıyorum..
*İstanbulda sürücü kursuna yazılmıştım üniversite sınav sonuçları açıklanınca. Haliyle istanbulu kazandığım ve yarı ömrümü İstanbulda geçirdiğim için sürücü kursuna orda kaydolmak daha mantıklı gelmişti.Bi de fiyatları bizim oraya göre daha ucuzdu tabi.Yarım yamalak çalışarak yazılı sınavı geçtim. Asıl mesele arabayı kullanabilmekteydi tabi. Aslında korkmuyodum ama ilk derse girmeden önce "babadan direksiyon dersi almak" gibi her araba kullanmak isteyen adayın yaptığı hatayı bende yaptım.Aptalım kabul ediyorum. Tabiki diğerleri gibi kavga gürültü olmadı. Çünkü mükemmel anlaşan bi baba-kızız. Ama yine de arabayı her istop ettirdiğinde gerilmemek elde değil. Üstelik ilk öğrendiğin yer bi bayırsa..Kötü geçen "babayla ders"e rağmen İstanbuldaki eğitimlerim süperdi. Hatta hocaların dediğine göre müthiş. En yüksek puanı benim alacağımı ve bi daha eğitime gelmeme gerek olmadığını söylediler. Ben de bu gazla ve kıçımın tavan yapmasıyla sınav günü sıfır heycan sınav yerine gittim. Eh azcık gerginlik olsa da diğer adaylar gibi mırın kırın etmiyodum en azından. Kimseyi de tanımıyodum zaten. Sıra bana geldi. Bişeyler oldu (hatırlamıyorum) ve istop.Bence istop demek çok saçma ama konumuz şu an bu değil tabi. İlk defa eğitimde arabayı istop ettirdim ve bu da sınavı buldu. Sonuç? Tahmin ediyosunuzdur. 15 gün sonra tekrar sınava girmek üzere evimin yolunu tuttum.
Kısacası; planladığım ve ilk zamanlar yolunda görünen her şey son saniye yerle bir oluyor. Ben hiçbi şekilde bunu engelleyemiyorum ve altında eziliyorum. Ne yapmam gerektiğini artık gerçekten bilmiyorum. Bu sene üniversite sınavına tekrardan hazırlanıcam lanet olsun ki.Ama sonuç ne olursa olsun ben ilk gün o okula öğrenime gidene kadar buna inanmamaya kararlıyım! Konu sadece üniversite değil bundan sonra yaşayacağım ve planladğım her olayda bu böyle olacak! 15 gün sonraki sınavda da geçemeyeceğimi düşünüyorum mesela. Evet öyle olacak. Hoca "Kübra Öztürk- Geçti" diyene kadar bu böyle. Hatta arabayı uçursam ya da yüzdürsem bile!
O değil de; bu sene içinde bu kadar şeyin başıma gelmesi sürekli lanet okuduğumdan olabilir mi ?
Tüh çok yazık olmuş dersem, adi arkadaşlarınla aynı kategoriye girmiş olacağım. Onun için susuyorum. Bende Yeditepe Üniversitesinin tam karşısında oturuyorum :)) Gelseydin, okul çıkışında yolun karşısındaki cafe de bir tavla atardık senle, kısmet :)))
YanıtlaSilAdi arkadaşlarım daha iğneleyici laflar kullanıyolardı :) ve hala kullanıyolar :)) bu olaydan sonra bikaç kere gittim üniversiteye. elim boş döndüm tabi orası ayrı.kötü anılar kaldı benim için orda. bi daha görmek ister miyim bilmem. ama tavla deyince akan sular durur benim için. başka bi kafeye inşallah :))
YanıtlaSil