1 Kasım 2010 Pazartesi

Mim konusu

Efenim Girl with the red baloon adlı blog sahibi tarafından mim'lenmişim. Öpüyorum kendisini kırmızı kırmızı :*

Mim Konusu: Kitaplığınızın karşısına geçin. Gözlerinizi kapatın. Derin bir nefes alın. Elinizi kitapların üzerinde gezdirin ve birini seçin. Şimdi gözlerinizi açın. Seçtiğiniz kitabı satın aldığınız yada hediye gelmişte olabilir anı hatırlamaya çalışın. İlk kez okuduğunuzda neler düşünmüştünüz, hatırlayın. Şimdi sayfaları şöyle hızlıca bir dolanın ki, kitabın kokusu burnunuza gelsin. Evet, ne güzel bir koku bu! 55. sayfayı bulun. Sayfayı tekrar okuyun. Sayfadan bir paragraf seçin ve mim konusu olarak bunu blogunuza yazın. Daha sonra siz de arkadaşlarınızdan üç tanesine cevaplaması için gönderin.


Kitabımın adı : Masumiyet Müzesi. Orhan Pamuk'un o muhteşem kitaplarından biri ve benim için en güzeli. Okumayanların okumasını şiddetle tavsiye ediyorum. Ve hemen 55. sayfayı sizlerle paylaşıyorum.


Bu, bütün hayatım boyunca güzel bir kızla hep yapmak isteyeceğim ve çok da merak ettiğim bir şeydi. Amerika'daki bir-iki rastlantı dışında, aslında otuz yıllık hayatımda dudaktan öpüşen bir çifti sinemadan başka bir yerde de hiç görmemiştim. Sinemalar yalnız çocukluğumda değil, o yıllarda bile bana öpüşen başkalarını seyretmek için gittiğimiz yerlermiş gibi gelirdi. Hikâye, öpüşmek için bahaneydi. Füsunun da, benimle öpüşürken filmlerde gördüğü öpüşmeleri taklit ettiğini hissederdim.

Şimdi Füsun ile öpüşmelerimiz hakkında bir şeyler söylemekistiyorum. Hem hikâyemin cinsellik ve arzu ile ilgili ciddi yanını olduğugibi hissettirmek, hem de onu hafiflik ve bayağılıktan korumak gibi bir endişem var: Füsun'un ağzının pudra şekeri tadının, çiğnediği Zambomarka çikletten geldiğini zannediyordum. Artık Füsun ile öpüşmek, ilkbuluşmalarımızdaki gibi yalnızca birbirimizi sınamak, karşılıklıduyduğumuz çekimi ifade etmek için yaptığımız kışkırtıcı bir hareketdeğil, kendi zevkimiz için yaptığımız ve yaptıkça da, ne olduğunuikimizin de hayretle keşfettiği bir şeydi. Islak ağızlarımız, birbirini cesa-retlendiren dillerimiz kadar her uzun öpüşte hatıraların da işekarıştığını, tadını çıkara çıkara uzun uzun öpüştükçe, ikimiz de ilk defa fark ediyorduk. Böylece öpüşürken önce onu öpüyordum, sonra hatıralarımdaki onu öpüyordum, sonra bir an gözümü açıyor ve gözümü kapayıp az önce gördüğüm onu ve hatıralarımdaki onu öpüyordum, ama bir süre sonra bu hatıralara ona benzeyen birileri de karışıyor ve onları da öpüyordum ve sonra da bütün bu kalabalıkla aynıanda öpüştüğüm için kendimi daha erkek buluyordum ve bu sefer onuöperken başka biri olarak öpüyordum ve çocuksu ağzının, genişdudaklarının ve istekli, oyuncu dilinin ağzımın içindeki hareketlerindenaldığım haz, akıl karışıklığı ve pek çok yeni fikir ("Bu bir çocuk," dedibir fikir, "Evet çok kadın bir çocuk," dedi başka bir fikir), onu öperkenolduğum bütün kişilerle ve o beni öperken hatıralarımda canlanan bütün Füsunlarla karışarak gitgide büyü-yordu.


İşte böyle. Tekrardan okumalısınız. Kimseyi mimlemek istemiyorum içinden gelen yazabilir. öpüldünüüğğğzzz

3 yorum:

  1. Bu kitabı uzun zaman önce okumak istemiştim. Bir türlü buluşamadık. En kısa zamanda alıp okucam canım.. Teşekkür ederiiiimm :))

    YanıtlaSil
  2. Ben bu kitabı çok sevmiştim..
    Füsunu Tuba Büyüküstün olarak hayalimde canlandırdım :D
    Güzel bir seçim doğrusu..
    Okunmaya değer bir kitap ;)

    YanıtlaSil
  3. Alıp okumayı her zaman tercih ederim ama yokluk anlarında işe yarıyor. http://hotfile.com/dl/78624298/fa97792/Orhan_Pamuk_-_Masumiyet_Mzesi_(kitap-indir.blogspot.com).rar.html

    Adobe Reader 9.3le açılıyor kitap. Burdan okuyabilirsiniz :)

    YanıtlaSil

sen de yaz yaz yaz bi kenara yaz bütün sözlerini